İSPANYA’NIN BİTMEYEN SİMGESİ; SAGRADA FAMİLİA

İspanya denilince akla gelen o devasa büyüleyen yapı; Sagrada Familia. Aynı zamanda bitmeyen de mimari eseri. Görenleri kendine hayran bırakan Antoni Gaudi’nin göz kamaştıran eseri Sagrada Famila, modern mimarinin öncüleri arasında yer almaktadır. Dikkat çeken tasarımı ile turistlerin özellikle İspanya seyahatleri için uğrak noktası haline gelmiş olan bu büyüleyen bazilika günümüzde bile gizemini korumaktadır.

Sagrada Familia’nın Tarihi

İspanya’nın Barcelona şehrinde bulunan ünlü bazilika Sagrada Familia, 1883  yılında Antoni Gaudi tarafından yapımına başlanan bir sanat eseridir. Ancak Gaudi’nin elim bir kaza sonucu tramvayın altında kalarak hayatını kaybetmesi nedeniyle bazilikanın yapımı yarım kalmıştır. 1926 yılında yapımı yarım kalan Sagrada Familia’yı tamamlama çalışmaları günümüzde de devam etmektedir. Esasında Barselona’da yeni bir katedral inşa etme fikri, 1872 yılında Vatikan’a yaptığı bir ziyaretten ilham alan yerel bir kitapçı ve hayırsever olan Josep Maria Bocabella’dan gelmiştir. İnşaat 19 Mart 1882’de başlamıştır ve projeye dahil olan ilk mimar aslında Gaudi değildir. Sagrada Familia 1883 yılında Francisco de Paula tarafından başlatılmıştır. Ancak mimarın işi bırakması sonucunda yerine Antoni Gaudi’nin geçmiştir.

Sagrada Familia yerel halk arasında bitmeyen kilise olarak da bilinmekte ve anılmaktadır. Yapının günümüzde bile halen tamamlanmamış olmasının arkasındaki en büyük neden Gaudi’nin çözümlenemeyen karışık mimari tarzının olmasıdır. Her bir detayı ince bir zarafet ve işçiliğin eseri olan yapı, Gaudi’nin aynı zamanda en bilinen ve sevilen eserleri arasında da gösterilmektedir. Eserin bitmemesinin diğer bir nedeni de hiç kuşkusuz halkın yardım paralarıyla yapılıyor olmasıdır. Ayrıca binanın çizimlerinin ve ilk yapım yöntemlerinin de 19. yüzyıldan kalması nedeniyle günümüz teknolojisine uyarlanması da bir başka zorluk olarak kendini göstermektedir.

Gaudi’nin devam ettiği pek çok proje olmasına karşın Sagrada Familia için harcadığı efor, özen ve adanmışlık ünlü mimarın en büyük ve dikkat çeken başarısı haline gelmiştir. Gaudi 1926’da öldüğünde bazilikanın ancak dörtte biri tamamlanmıştı. Gaudi’nin en büyük eserinin tabiri caize başyapıtının mahzenine gömülmüş olması şaşılacak bir durum değildir. Ve katedrali gezerken ünlü ismin mezarını da ziyaret etmek mümkündür.

Sagrada Familia’nın Özellikleri Nelerdir?

Sagrada Familia sadece bir kilise değil aynı zamanda mimari bir başyapıttır. Bu eşsiz yapı, geleneksel mimari kurallarıyla oynayarak, doğanın organik formlarını ve dini sembolleri benzersiz bir şekilde harmanlamaktadır. Bu ünlü eser kapsamlı bir şekilde incelendiğinde karşımıza pek çok unsur ve esere yön veren etken çıkmaktadır. Dini, mimari, sosyal pek çok unsurun kendini her bir detayında hissettirdiği Sagrada Famila’nın benzersiz atmosferinin yarattığı etki de bu ince detaylardan kaynaklanmaktadır. Genel olarak ele alınması gerekirse Sagrada Familia’nın mimari detayları yapının kendine hayran bıraktıran harmonisinin yansımasıdır.

Yapının doğadan ilham alan özellikleri içerisinde;

  • Organik Formlar: Gaudí, mimarisinde doğadan ilham alarak binaların dikey ve yatay çizgilerden ziyade, doğadaki bitki ve hayvanların organik formlarını taklit etmeyi amaçlamıştır. Sagrada Familia’da bu yaklaşım, yapının her köşesinde kendini ayrı ayrı gösterir.
  • Doğal Materyaller: Gaudí, yapımında doğal taş, seramik ve renkli cam gibi malzemeleri kullanarak, yapının doğayla bütünleşmesini sağlamıştır. Bundan dolayı Sagrada Familia doğal malzemelerle yapılan nadide eserler arasında yer alır.
  • Işık Oyunları: Sagrada Familia’nın iç mekanı, renkli vitray pencereler sayesinde günün farklı saatlerinde farklı renklerde aydınlanarak, mistik bir atmosfer yaratır. Oluşan bu atmosfer ziyaretçilerin gezi esnasında büyülenmesine ve yaşadıkları benzersiz ambiyansın unutulmamasını da sağlamaktadır.

Bu etkenlerin yanında yapının arkasında yatan dini unsurlar da ince bir zekanın üstünlüğünün en büyük kanıtıdır.

  • Kutsal Geometri: Gaudí, yapının her detayında kutsal geometriyi kullanarak, dini sembolleri mimariye yansıtmıştır. Oluşan bu benzersiz harmoni yapının gelmiş geçmiş en etkileyici kiliseleri arasına girmesini sağlamıştır.
  • İncil Hikayeleri: Sagrada Familia’nın cephelerinde, İncil’deki hikayelerin sembolik olarak işlenmesi, yapının dini önemini vurgular. Hristiyanlığın kutsal kitabı incilin böylesine büyüleyici bir yapının her santiminde kendini sembollerle göstermesi, yapının yalnızca turistik değil dini açıdan da önemini artırmaktadır.
  • Doğum, Ölüm ve Diriliş: Yapının üç ana cephesi (Doğum, Tutku ve İhtişam), İsa’nın hayatının önemli aşamalarını temsil eder. Bu da yine yapının dini yansımalarının kanıtlayan en önemli etkenler arasında yer alır.

Sagrada Familia’nın Mimari Yapısı Nasıldır?

Sagrada Familia’nın dış cephesi, cepheye işlenen motiflerden elde edilmiştir. İnşaatın tamamlandığı bölümlerde bile, Gaudí’nin organik tarzı ve figüratif süslemeleri görülür. Yapının tüm cephelerinde, Hristiyan ikonografisi, doğa motifleri ve dini hikâyelerin sembollerini görmek mümkündür. Kuleler, heykeller ve vitray pencerelerle süslenmiştir. Her detay, dikkatli bir şekilde düşünülmüş ve tasarlanmıştır. Gaudí, Sagrada Familia’yı tasarlarken doğanın ve organik formların etkisinden ilham almıştır. Kilise, yükselen kuleleri, karmaşık vitray pencereleri ve doğal motiflerle süslenmiş cephesiyle dikkat çekmektedir. Gaudí, doğanın matematiksel prensiplerini ve geometrik şekillerini kullanarak, kilisenin tasarımında simetri, denge ve harmoniyi yakalamaya çalışmıştır.

İç mekan da dış cepheyle uyumlu olacak biçimde tasarlanmıştır. Yüksek kemerler, sütunlar ve geniş pencereler, mekana büyüleyici bir atmosfer kazandırmakta oldukça dikkat çekici unsurlardır. Yaratılan ışık izleri sayesinde renkli vitray pencerelerin içeriye yaydığı ışıkla birleşerek mistik bir his yaratır. Her bir vitray pencere, dini hikâyeleri, figürleri ve sembolleri anlatmaktadır. Kilisenin tasarımı, mimarinin geleceğine dair ilham verici bir örnek teşkil etmektedir. Gaudí, inşaat sırasında kullanılan ileri teknolojileri ve tasarım prensipleriyle, Sagrada Familia’nın mimari açıdan öne çıkan unsurlarını ortaya koymuş ve sanatını ortaya çıkarmıştır.

Gaudí’nin yenilikçi tasarım anlayışı, Sagrada Familia’nın iç mekanında da yansıtılmıştır. Kilisenin büyük ve yüksek tavanları, sütunları ve kemerleri arasında yer alan geniş vitray pencereler, doğal ışığın içeri girmesini sağlar. Renkli camlar, iç mekana göz alıcı bir ışıltı ve renk katarken, doğal ışığın mekanın atmosferini değiştirmesine izin vermektedir. Sagrada Familia’nın tasarımı ve inşaatı, mimari alanında ilham verici bir örnek olmuştur. Gaudí’nin ileri teknikleri ve yenilikçi tasarım anlayışı, mimarların gelecekteki projelerinde ilham kaynağı olmuştur. Kilise, geleneksel kilise mimarisinin sınırlarını zorlayarak, doğal formlarla sentezleyen ve ileri teknolojileri kullanarak estetik ve dayanıklılığı bir araya getiren bir örnektir. Aynı zamanda, Sagrada Familia’nın hala tamamlanmamış olması, sürekli olarak yeni tekniklerin ve yaklaşımların keşfedilmesine ve uygulanmasına olanak sağlamaktadır, böylece mimarinin geleceğine dair sınırlar genişletilmektedir.

Sagrada Familia’da Nasıl Semboller Kullanılmıştır?

Gaudí’nin en meşhur eserlerinden biri olan Sagrada Familia, semboller ve motiflerle dolu bir kilisedir. Gaudí, bu yapıyı inşa ederken derin bir anlam katmak için dini semboller ve figürler kullanmıştır. Sagrada Familia’da en çok dikkat çeken sembollerden biri haçtır. Haç, Hristiyanlığın en önemli sembollerinden biridir ve burada Gaudí’nin dini inancını yansıtır. Ayrıca Gaudí’nin tasarımlarında sıkça kullanılan diğer semboller arasında melekler, meyve ağaçları ve kutsal kitaplardan alınan figürler bulunur. Bu semboller, yapıya derinlik ve anlam katarak ziyaretçilere duygusal bir deneyim yaşatır.

Sagrada Familia’da aynı zamanda ilgi çeken motifler de kendini gösterir. Burada da ünlü mimar Gaudi doğadan ilham almıştır. Bitki örtüsü, deniz kabukları, hayvan formları ve geometrik desenler, yapıların süslemelerinde sıkça göze çarpmaktadır. Bu motifler, yapıların dış cephesinde ve iç mekanlarında dikkat çeker ve Gaudí’nin organik tasarım anlayışını fazlasıyla gözler önüne serer.

Gaudi, bazilikadaki büyük kulelerden bir tanesinin bitimini görebilmiştir. Kuleleri tasarladıktan sonra bu kulelerin Barselona’ya gelecek olan gezginler için mükemmel bir karşılama olacağına inandığını belirtmiş ve kulelerin tepesindeki süslemelerin cennet ile yeryüzü arasında bir bağlantı sağlarmış gibi göründüğünü de ifade etmiştir. Göz kamaştıran yapı 1984 yılında UNESCO tarafından “Antoni Gaudí’nin Eserleri” adı ile Dünya Mirası olarak ilan edilen yapılar arasında yer almaktadır. Yılda ortalama 4,5 milyon kişi Sagrada Família’yı ziyaret eder. Barselona’nın en çok ziyaret edilen turistik ve dini yerlerinden birisidir.

Default image
Otomatik Portakal

Leave a Reply